31 Ağustos 2009 Pazartesi

Operasyana Tam Gaz Devam !


2 sene önce başlatılan operasyonda Almancı gençler - Türkiye'deki gençler ayrımı yapmayıp hafif hafif toplanmaya başlamıştı. Bugün Caner Erkin transferi ve forumlarda yazılanlara göre Sercan - Ufuk transferininde olacağı söyleniyor.

Caner Erkin, daha 20 yaşında bir oyuncu. Sol tarafı komple kulanma özelliğine sahip. Zhirkov tipi bir oyuncu. Hızlı rahat adam geçen, pas yeteneği üst düzey, ortaları yerini bulan, çevik, akıllı bir oyuncu. Hakan Balta gibi bir oyuncunun önünde yıldız olabilir. 1 yıllık kiralandı satın alma opsiyonuda elimizde.

Sercan Yıldırım burda anlattık zaten daha 18 - 19 yaşında Türkiye'nin en büyük yıldız forvet adayı.

Ufuk Ceylan'ın da iki sezon önce yıldızı parlamıştı, takımında tutunabildi. Reflexleri iyi yan topları iyi teke tekde iyi bir kaleci. 1'95 boyunda 21-22 yaşlarında aşırı derecede gelecek vaadeden bir kaleci. İnşallah gelir ve 1 gün kaleyi alıp bir daha da 34-35 yaşına kadar kimselere vermez.

İşte bu 3 oyuncu inanılmaz geniş kadromuzu dahada genişleticek. 3'ünüde birbirinden ayırmak mümkün değil 3 de çok fazla gelecek vaadeden oyuncular. Haldun Üstünel'e teşekkürler.


Okunası bir blog olması dileğiyle, Saygılar...



30 Ağustos 2009 Pazar

Terim - Tekke Sorunsalı ?



Fatih Tekke. Türk Futbolun son yıllarda ki en iyilerindendi bana göre. Trabzonspor'u bir zamanlar taşıyan oyuncuların başında geliyordu. Daha sonra yüksek bir meblağya Zenit'e transfer oldu. İlk zamanlar verdiği 61 gol esprisini tutucakmış gibi güzel bir performans sergilesede, sonralara doğru çok büyük bir düşüş yaşadı. Yinede 2008 yılında Uefa Kupasını kazanan Zenit takımındaydı. Zenit'ten bir oyuncunun cezalı olması nedeniyle ilk 11'de de oynadı, 1 de asist yaptı.

Her türlü Milli Takımda bulunması gereken bir oyuncuyu yıllardır Terim neden almıyor bilemiyorum, ama Milli Takımın Advocaat'ın gitmesiyle performansını katlayan Tekke'ye ihtiyacı olduğu kesin. Artık Fatih Terim tabularını kırması yönettiği takımın Terimspor değil de MİLLİ TAKIM olduğunu anlaması lazım.

Okunası bir blog olması dileğiyle, Saygılar...

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Rooney - Twitter Meselesi

Twitter'in son zamanlarda ünlü olmasıyla ki geçmişide kısadır zaten, ünlülerde düşüncelerini yazıyorlar gördüğümüz gibi. Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi gruplarında Man. U. ile eşleşmesinden sonrada Rooney ahmağı her zaman yapılan " Turkey - Hindi " esprisini yapmış. Zaten aklıda o kadar erer fındık beyinlinin. Beşiktaş'a sadece yapılan bir şey olsaydı tepki göstermezdim ama Türkiye için yapılan bir saygısızlık var. Bende Man. U. maçlarında Beşiktaş'ı destekleyeceğim. İnşallah kendi evinde de olsa kazanır Beşiktaş.



Türkçe Meali için burdan

28 Ağustos 2009 Cuma

Sen bu işi bilmiyorsun Demirören !

Beşiktaş geçtiğimiz sezonu 2 kupa ile kapatması. Direk Sampiyonlar Ligine gitmeyi garantiliyordu. Tabi laf aramızda " cukka' yı " da doldurdular. Lig 1.cisi 5.5 mio €, 2.si eğer katılırsa 4.5 mio € alıcaktı. Birde üzerine Sivasspor'un elenmesi ki herkes biliyordu, Bülent Uygun kendi kendini kandırıyordu. Toplamda 10 mio € gibi bir rakam etmedimi ? İşte bu paralar Yıldırım Demirören'in başını döndürmüş olacak ki şu harcamaları yaptı :

Gelenler :


Kısaca şöyle Erhan Güven takas, Fink beleş, Rıdvan Şimşek 580 bin €. Buraya kadar her şey normal !? Ama oda ne ? İsmail Köybaşı 5, 5 mio € + Serdar Kurtuluş ne demek lan ? neyse devam et. Hadi Nihat'la - Ferrari'nin bi kariyeri var diyelim. Ama dün açıklanan bi oyuncu daha var. Bu oyuncu öyle bir oyuncu ki Ronaldo bildiğimiz o 94 mio €'ya transfer olan Ronaldo gölgede kalıcakmış - şurdan -. Alınan oyuncu türlü cambazlıklarla kazık yiyerek 8 mio €'ya Gaziantepspor'lu Tabata oldu. Bu saydığım oyuncuların katkıların bilemem. Ben fiyatlarına bak istedim. Sen gitmiş 1 sezon önce 1 mio € verilip alınan bir Anadolu topçusuna + 28-29 yaşındaki bir adama 8 mio € veriyorsan, Sen bu işi bilmiyorsun Demirören !



Okunası bir Blog olması dileğiyle, Saygılar...

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Yeni Rekorcu Adayı; Batuhan Karadeniz

Türk Futbol tarihinin en başarılı forvetlerinden şüphesiz. Son 10 yıla damga vurmuş bir isim. Kırılmadık rekor bırakmadı desek yeridir. Uzun boyu, yardım sever yapısı, yeterli derecedeki hızı, Kafa toplarındaki inanılmaz etkinliği şurda görüldüğü gibi herkezin kafasına kazınmıştır. Ama Pivot forvetlerde olduğu gibi onda yerden toplardaki son vuruşlarda zayıflık vardı tabiki. Son vuracağı zaman karar verememeside buna engel oluyordu.

Son 3 senedir bu rekorları geçebilecek biri ortaya çıktı. Daha 15 yaşında Man City'nin gel bizde oyna diye teklif ettiği - şurdan - 1,92 boyunda ki Beşiktaş'lı Batuhan Karadeniz'den bahsediyorum tabiki.


Genç yaşda şöhretlenen oyuncular arasında. 15 yaşında dile kolay. Kafa toplarındaki inanılmaz etkinliği, Kuvveti felan zaten bu boyuttaki herkesde normal birşeydir fakat Batuhan'ı diğer pivotlardan ayıran bir özellik var.

" Teknik "


Batuhan'ın diğer pivotlara göre çokda iyi bir tekniği var nerde nasıl duracağını biliyor. Son vuruşları gayet başarılı, top saklar, adam bile geçer. Kendine özgüveninden dolayı dribblingde yapan bir oyuncu. İşte bu yüzden benim yeni rekorcu adayımdır. Tabii Hakan Şükür'le arasında çok önemli bir fark var oda iş ahlakı. Neler yaptığını herkes biliyor zaten. Katıldığı bir turnuvada atıcağı penaltıyı parmağıyla gösteren ve atamayan. Eskişehir'de zaman zaman gecelerin adamı olan. Son olarakda Gaziantepspor'un kampına katılmayıp tatil yapan sorumsuz bir futbolcu portresi çizdi. Kendine artık bu sezondan itibaren çeki düzen vermesini bekliyorum.

Gözüm Üzerinde Batuhan Karadeniz !

Bir Batuhan neler yapar ?

24 Ağustos 2009 Pazartesi

GS Taraftarının yeni eğlencesi

Varan 1.

Varan2.

Varan3.

Diğer kapaklarıda yorum bölümüne sizde ekleyinde kapak koleksiyonu yapalım. :)

Golcülerin Kralı; Sercan Yıldırım


Bursaspor'un makina gibi oyuncu çıkarması, bu oyuncuların kalitelerinin çok yüksek olması transfer döneminde herkesin gözünü Bursa'ya dikmesine sebeb oldu. Sercan'da Bursa patentli bir oyuncu. Geleceği yıllardır konuşuluyordu, Pepsi Cup'da Gol Kralı olması, İngilizlerin izlemesi/beğenmesi herkesin bildiği bir olaydı. Yıllardırda Sercan için sefer düzenlerler. Son Man City'nin yaptığı kaçıncı Sercan seferiydi bilmiyorum. Peki Sercan bu kadar izlenicek ve beğenilecek ne yaptı ?

Genellikle Türkiye kazma tabirini kullandığımız tekniği olmayan oyuncular çıkardı. Adama bakardın önündekini çalımlayamaz. Her gelen topa dümdüz vururdu. Bu adamın nerelere geleceğide ortata. Ama son 3-4 yıldır anlayış değişti ve Türkiye'de de bu olay iyice değişmeye başladı. Oynanılan her bölgede tekniği yüksek oyuncular çıkmaya başladı. İşte Sercan'da bu jenarasyonun forvetteki en iyisidir bana.

Sercan'ın özelliklerine bakarsak biraz son vuruş zaafiyeti yaşadığını görürüz ancak çok genç olması, tekniğinin yüksek olması ve zeki olması bana göre çok rahat düzelticektir. Onun dışında bir forvette aranan özelliklerden; kafa topunda etkinlik ve fırsatçılık üst düzeydir. Hızlıdır ve hızı sayesinde çok rahat adam geçer Dribbling yapmayı sever. Tekniği'de çok yardım eder. Gollerde ölü noktalara vurmayı düşünmesin ne kadar zeki olduğunu görebiliriz. Ayrıca kolayda yıkılmaz ve ikili mücadelelerdede etkindir.

İleride bana göre çok büyük klüblerin 1. forveti olabilir. Ayrıca 1-2 yıl içinde Türkiye Milli Takımınında değişmeyen forvetlerinden olacağına eminim.

Gözüm üzerinde Sercan Yıldırım !

Bir Sercan bunları yapar.


Okunasibirblog olması dileğiyle, saygılar...

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Ah Sivas,Vah Sivas...


Sivasspor geçen sezon futbolseverleri şaşırtarak harika bir patlama yaptı ve ligi ikinci bitirdi. Gayette güzel oynadı. Ama gelin görün ki bu sezon o sezon ki Sivasspor`dan eser yok.Bülent Uygun`un tecrübesizliği,kötü transferler,gidenler,defans sorunu Sivas`ın en büyük sorunları oldu çıktı. Sivas hem ligde hem de Avrupa`da kötü bir başlangıç yaptı. Ama Avrupa`daki kötü performans biraz da tecrübesizikten kaynaklanıyor. Sivas hem ligde hem de Avrupa`da başarısız olacak bir kadro kurdu. Bana göre Bülent Uygun hoca transferden anlamıyor. Mbemba adlı oyuncuyu PSV Eindhoven takımında bizzat kendisi gidip izlediğini söylemişti. Fakat Mbemba`nın Hollanda ikinci liginden bir Eindhoven takımından geldiği ortaya çıktı. E o zaman Bülent Hocam; sen oyuncunun hangi takımda oynadığını bilmiyorsan nasıl adam gibi transfer yapacaksın.Bülent Hocaya biraz Football Manager oynamasını tavsiye ediyorum. Yani Sivas`ın performansı bir saman aleviydi ve söndü. Her sene olduğu gibi ligde yitip giden Anadolu takımlarından biri oldu...

21 Ağustos 2009 Cuma

Belçika'lı Ronaldo - Eden Hazard



Belçika'nın son yıllarda inanılmaz kaliteli futbolcular çıkarması, ilgimi artırmıştı. Ama 2 - 3 yıldır geleceğin yıldız adaylarından biri olacağı söylenen biri vardı. Nihayetinde patlamasınıda geçen sene yaptı. OSC Lille takımında ileri ucun her bölgesinde oynayabilen - sağ açık, sol açık, oyun kurucu, forvet - bir oyuncu...
Eden Hazard, 18 yaşında 1,70 boyunda. Yere yakın olandan korkucaksın derlerya, Hazard için cuk oturmuş bir tabirdir. Hızlı, çevik, inanılmaz derecede rahat adam geçen, seyirciye yönelik hareketler yapmayı çok seven, çok kaliteli bir oyuncu. Koyduğun kanadı çökertir o derece. Genç yaşına rağmen 4 defada Belçika Milli Takım formasını giymiş. Benim için izlenesi oyuncuların başında geliyor.
Gözüm Üzerinde Eden Hazard !



Bir eden Eden Hazard neler yapar ? Ahanda bunları yapar.


19 Ağustos 2009 Çarşamba

Türkiye - İspanya Maçı







Teknik aksaklıklardan geçde olsa :) yayınlayayim dedim.













16 Ağustos 2009 Pazar

Beşiktaş Analizi...

Beşiktaş geçtiğimiz sezonu çifte kupayla kapatarak,6 yıl aradan sonra yeniden taraftarına sevinç yaşattı.Evet geçtiğimiz sezon Beşiktaş ikinci yarı açılıp,çok iyi oynayarak alnının akıyla şampiyonluğu aldı.Peki ya bu sezon ne olur ? Bence bu sezon da Beşiktaş başarısını sürdürecektir.Sezon öncesi maçlara baktğımızda Beşiktaş`ın henüz pek hazır olmadığını gördük.Barış Kupası onlar için iyi bir hazırlık oldu.Süper kupa da öyle.Süper kupa bana göre Beşiktaş için sıradan bir hazırlık maçıydı ve Beşiktaş mağlup olmasına rağmen iyi bir görüntü çizdi.Oyun içindeki paslar ve pozisyon bulma çok iyiydi.Gelelim transferlere.İlk önce Ferrari.Ferrari orta düzey bir futbolcu,yani Zapotocny ile aynı kefeye koyabiliriz.Bence transferi gereksiz sayılır.Nihat Kahveci;7 yıl aradan sonra yuvasına döndü ve Beşiktaş taraftarını sevindirdi.Ve Fenerbahçe maçında performansı eleştirildi.Ama henüz hazır değil,maç formuna ihtiyacı var.İsmail Köybaşı;Genç İsmail Gaziantepspor`daki performansıyla büyük çıkış yakalıyarak Beşiktaş yönetiminin dikkatini çekti ve Beşiktaş tarafından alındı.İşte bu nokta transfer.İsmail hem Beşiktaş`ın geleceği hem de sol bek sorunu açısından nokta transfer.Erhan Güven;Erhan`ın ismini pek duymamıştım,performansından şüpheliydim ama Fenerbahçe maçında beni memnun etti.O da orta düzey bir transfer.Michael Fink;Fink herşeyden önce sıradan bir futbolcu.Bence Beşiktaş yönetimi onu Ernst ile orta alanda iyi anlaşması için aldı.Malum iki Alman vatandaşı.Fink açılış maçında gayet iyi oynadı ve bir de gol attı.Bu Fink`in uyum sorununu atlattığının göstergesi olabilir.Yani Beşiktaş iyi bir kadro kurdu,nokta transferler yaptı.Devler Liginde her ne kadar başarısından şüpheli olsam da Süper Lig`de başarıyı kovalayacağından şüphem yok...

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Yeter Sabri ! Beter Sabri !



Fatih Terim'in Paf takımdan çıkardığı oyunculardan biriydi Sabri. Genç olması hızlı olması çok büyük avantajdı. Hatta o zamanlar tekniğinin olduğundan ( ! ), varsayılan tekniğinin gelişebileceğinden söz ediliyordu. Aynı şekilde ileride Türk Futboluna damga vurabileceğide. Asıl mevkisi ortasahanın sağ olmasına rağmen yıllarca sağ bekde oynatıldı ve oynatılmaya devam ediyor !?

Asıl soru şuydu bu adam bunca sene nasıl olduda her gelen Teknik Adam tarafından oynatıldı ? Hiç mi ben bu adamı istemiyorum bu adam Galatasaray ve Milli Takım düzeyinde bir adam değil denilmedi ? Peki kendisini oynatacak ne vardı Sabride ? Benim gördüklerimi yazayım :

Hızlı koşması, dayanıklılık, yürekden oyun anlayışı varını yoğunu ortaya koyuşu.

Peki eksi yönleri nelerdi ? En belirginlerini yazayım !

Bir bek için gereken kademe ve posizyon bilgisi olmayışı. Yine bek dediğin maçda en az 2-3 kez ileri çıkar yani orta açma yeteneğininde olması gerekir. Sabri'de ise bu özellik tam anlamıyla " 0 " dır. Yıllardır futbol oynayan hemde öyle gazozuna değil Uluslararası seviyede oynayan bir FUTBOLCU nasıl olurda orta açmayı bilmez. Gerçekten aklım almıyor. Açtığı ortalar bütün taraftarların alay konusu. Bir kişide kalkıp bak oğlum bu top ayağının içiyle hafif falso verirsen orta açarsın dememiş galiba ? Yani gerçekten yazık diyorum bu konuda. + Sabri'nin diğer olmayan özelliklerine geçersek olmayan şut yeteneği ve bu yeteneği sürekli kullanması. Atıyorum tam takım olarak atağa kalktık, sağ da sol da boş da adamlar var, Sabri'nin önündede on kişi var e kardeşim niye vuruyosun ordan be !? Olmayan orta açma yeteneğini frikiklerde kullanması, her frikiğin önüne geçip, kullanması ki Rabbime şükürler olsun ki artık Arda Turan kullanıyor. O konuda kurtulduk gibi hadi İnşallah.

Şimdi sorum size Rijkaard ve Terim yerine alabileceğin binlerce adam varken, hatta Uğur Uçar diye Türkiye'nin sağ bekde ki en iyilerinden biri varken niye Sabri ? Ne yapıyor bu adam her gelen hocaya para mı veriyor tehtid mi ediyor ? Artık Yeter Sabri ! Ama görüyorum yine Beter Sabri !

İnşallah bu günler fazla sürmeyecek ve Uğur'umuz formasını geri alacak...





Okunası bir Blog olması Dileğiyle, Saygılar...

13 Ağustos 2009 Perşembe

Bir Fenerbahçe Analizi

Objektif olarak bir analiz yapmaya çalışıcam... Öncelikle takım kadrosunu yazalım.

Volkan Demirel
Volkan Babacan
Mert Günok
Roberto Carlos
Edu Dracena
Vederson
Bekir Irtegün
Önder Turaci
André Santos
Bilica
Gökhan Gönül
Emre Belözoglu
Colin Kazim-Richards
Alex
Cristian
Ali Bilgin
Abdülkadir Kayali
Özer Hurmaci
Selcuk Sahin
Deniz Baris
Ugur Boral
Mehmet Topuz
Onur Karakabak
Deivid
Daniel Güiza
Semih Sentürk


Takım Analizi

Fenerbahçe'nin geçen seneki kadrosundaki sorun nerdeydi ? Kesinlik 1. derecede Teknik adamındaydı. 1 sene beklediler ve Daum'u getirdiler. Daum herkesin bildiği gibi günü kurtaran bir adam. FB'nin de istediği bu zaten.

Aziz Yıldırım 3 sene üst üste şampiyonluk sözü vermeside bunun göstergesi. Peki bu kadro şampiyon olabilir mi ? Sivas'ın son dakikaya kadar Şampiyonluğu kovaladığı bir ortamda, zaten 3 büyüklerden biri olan takım olabilir tabiki.

Fenerbahçe'nin sitemine gelirsek. 4 - 2 - 3 - 1 şeklinde oynuyorlar. Elindekilere göre doğru bir sistem gibi görünüyor. Kısa paslarla, kendi yarı sahasında bekleyip rakibi yenmeyi düşünüyorlar. Elinde bu kadar Brezilya'lı oyuncu varken hızlı, pres yapan bir oyun oynamak olmaz tabiki. Doğru tercihtir. Takımı bölge bölge incelediğimde kesinlikle en sorunlu bölge Defans'ın göbeğidir. Aslında önliberolar iyi olsa o bölgeyi bir şekilde idare eder diyeceğimde, önliberolarda kötü. Fenerbahçe'nin o bölgeye kesinlikle takviye yapması lazım.

Gelelim transferlere

Yani transferlerde kesinlikle tam bir fiyasko yaşandı bu sene, hem ödenen ücretler hemde oyuncuların özellikleri bakımından. Transfere harcanan para 28.000.000 € buldu. Çokkk çok ciddi bir rakam. Tamam piyasa pahalı ama bu kadar değil. Ayrıyetten FB taraftarın çoğunun Beşiktaş'ın transfer harcamalarına gülüyorlar/eleştiriyorlar ancak kendilerinin durumuda BJK'tan farksızdır bana göre. Alınan oyuncular :

Bekir İrtegün : Bonservissiz alınması önemli olan bir nokta. Sol bek ve Stoper olarak oynayabiliyor. İyi bir yedek olucağı kesin.
Transfer Puanım : 5

Mehmet Topuz :
Beşiktaş ile Fenerbahçe'yi birbirine düşürdü. En sonunda Fener'e geldi ama bana göre bu işten en karlı çıkan takım Kayserispor oldu. Tamı tamına 9.000.000 € gibi çok yüksek bir rakama transfer oldu. Bu transferden sonrada Türkiye'deki transfer piyasası alt - üst oldu resmen. Mehmet Topuz'un asıl mevkisi ortasahanın sağıdır. Çok dayanıklı, hızı yerinde, attığı şutları kaliteli, dribbling (Top Sürme) yeteneği gelişmiş Türk oyuncular arasında kaliteli bir oyuncudur. Asıl mevkisi ortasahanın sağı olmasına rağmen; oyun kurucu, ortasaha merkez, sağ bekde oyanayabilir. Gerek inanılmaz bonservis bedeli gerekse oynadığı mevkide oyuncuların olması sebebiyle,

Transfer Puanım : 4'dür

Cristian Baroni : Fenerbahce'nin transferleri arasındaki en bana göre Bilica ile en büyük fiyaskodur. Fenerbahce'nin ihtayacı evet bir önlibero lazımdı ama kalitesi belli bir önlibero olmalıydı. Cristian bana göre Selçuk'tan tek farkı Brezilya vatandaşı olmasıdır. Maç içerisinde ileriye çıkmayan, yan pas yapmaktan başka bir özelliği olmayan hantal bir oyuncudur. Bu transfere 7.000.000 € gibi bir rakam ödenmesi ise üzerine tuz - biber olmuştur. Gerçekten yazık diyorum.

Transfer Puanım : 2

Andre Santos : Fenerbahçe'nin geçen sene Uğur Boral'ı tek başına sol kanata vermesi inanılmaz sorunlar açmıştı. Sol kanata kesinlikle transfer lazımdı. Konfederasyon Kupasında gösterdiği performansla dikkatleri çekmişti. Ama sanırım fazla dikkat çekememiş... Her türlü özelliği içinde barındıran bir oyuncu Uğur Boral'dan en az 1 gömlek üstün bana göre. FB'nin bu sezon ki en iyi transferi diyelim. Ancak Deivid gibi çok fazla içeri kat eden bi oyuncu. Bu da - özellik diyebilirim. Ödenen rakam 5.000.000 € eh işte pahalı ama kötünün iyisi.

Transfer Puanım : 6

Özer Hurmacı :
Gerek tekniğiyle gerekse üst düzey pas yeteneğiyle kaliteli bir oyuncu Özer. Sağ açık, oyun kurucu, ortasaha merkez posizyonlarında oynayabiliyor. İlerisi için iyi bir transfer diyebilir. Ödenen rakam 4.500.000 €.

Transfer Puanım : 5

Bilica :
Sivasspor'la gösterdiği performansla dikkatleri çekti. Stoper mevkiinde oynayabiliyor. Önceden de dediğim gibi Baroni ile birlikte transfer sezonun Fenerbahçe adına fiyaskosudur. Edu - Lugano'dan en az 2 gömlek. Önder'den ise 1 gömlek daha kötü bir oyuncudur. Bu sene büyük takım olduğu için açık futbol oynayan takım olan Fenerbahçe inanılmaz hatalar yapacağına eminim.

Transfer Puanım : 2

Toplam Transfer Puanı Ortalaması :
10/4, vasat.


Fenerbahçe'nin rakiplerine öneriler :

Fenerbahçe'nin kötü savunması ve dirençsiz ortasahası için rakibin, ortasahayı kalabalık tutup en hızlı forvetini kullanarak yenmesi bana göre zor olmayacaktır. Aghahowa örneğini veya Honved 2. maçını izleyenler görüşümü onaylıyacaklarına eminim.

Okunası bir blog olması dileğiyle, saygılar...

11 Ağustos 2009 Salı

Bir Premier Lig Hikayesi


Avrupa`da transferler bir hayli hareketli.Bombalar ardı ardına patlamaya devam ediyor.Premier Lig`de de öyle.Tabiki Premier Ligde en çok Arsenal,Man Utd,Liverpool,Chelsea ve Man City takımları ön plana çıkıyor.Bu takımlar da tabiki transferde boş durmadı.Arsenal pek gösterişi sevmeyen bir kulüp.Arsene Wenger ünlü futbolcu almaktan çok yetiştirmeyi seviyor.Arsenal Adebayor ve Toure`yi ezeli rakibine kaptırdı.Ve yerlerini de doldurmadı.Arsenal`in bu sezonki tek transferi Ajax`tan Thomas Vermaelen oldu.Vermaelen`in Arsenal`e ne bilinmez ama Arsenkadar faydası olur al`in bir an önce transfer düğmesine basması gerektiği kesin.Peki Man Utd ne durumda.En iyi ve en pahalı oyuncusunu Madrid`e sattı ve yerlerini Valencia ve Obertan ile doldurdu.Bu adamların Ronaldo`nun yerini doldurabileceğini hiç ama hiç sanmıyorum.Ama belki bir başka flaş transferleri Owen bir şeyler yapabilir.Oda belki.Gelelim Liverpool`a.Liverpool zaten prestijli bir kulüp.Transfere ihtiyaçları pek yoktu ve olması gerektiği gibi oldu.En iyi oyuncularından Xabi Alonso`yu transfer şampiyonu Madrid`e sattılar ve yerini Alberto Aquilani ile doldurdular.Bence iyide ettiler.Aquilani onlar için yararlı olacaktır.Chelsea ise Liverpool ve Arsenal gibi tek transferle yetindi.Yuri Zhirkov...Zhirkov zaten alınmayı bekliyordu ve alınması da iyi oldu.Chelsea de pek transfer ihtiyacı olmayan bir kulüp.Man City için fazla söze gerek yok.Transferler harika ama o oyuncular uyum sorununu atlatır mı bilinmez.Eğer atlatırsa ne ala,kimse onları tutamaz.Ama sonuç olarak bence; Arsenal güçlü rakiplerinin karşısında tutunamayacaktır ve yine ligde eli boş kalacaktır.Ronaldo`suz Man Utd bu sezon şov yapamayacaktır.Man City`ye yine de bunlar arasında şans tanımıyorum.Bu sezonun galibi Liverpool veya Chelsea olacaktır...

Viva Futbol - Alarazboy


Futbolun sanatsal kısmına ilgim 2005'de Ronaldinho - Zlatan işbirliğiyle başladı. Onlar videolarını izlemek, yaptığı hareketleri yapmak, Çok müthiş bir zevkti. Youtube'de videodan videoya atlarken Alarazboy yapımı olan Viva Futbolu buldum o zamanlar daha 10 bile çıkmışmıydı hatırlamıyorum.





Bana göre Youtube'de ki en iyi video yapımcılarından olan Alaraboy "neden iyi ?" diye sorarsanız. Video içerisinde oynamaları videonun müzikle olan uyumu üst düzeydir.

Viva ve Futbol kelimelerini anlamı ise Yaşasın Futboldur. Futboldaki yapılan hareketleri toplar, harmanlayıp bize gösterime sunarlar.

Teşekkürler Viva Futbol !

Siteleri için şurdan, son çıkan viva futbol 36 için burdan bakabilirsiniz.

İyi seyirler !

Deneme 1-2-3 ! Motor !

Cenk Aygün,Okunası Bir Blog için geldi.Bundan böyle Cenk Aygün OBB`de yazılarıyla sizlerle.Okunası Bir Blog olması dileğiyle arkadaşlar...

Hız,Güç,Teknik,Zeka !

Hız,güç,teknik,zeka işte bu terimlerin birarada cevabı benim için bir zamanlar Thierry Henry'di. Ancak son zamanlarda bu terimlerin cevabını veren, ve ilerdede fazlasıyla vereceğini düşündüğüm bir adam daha var.




Adam diyorum ama yaşınıda söylemeden geçmeyelim. 12 Ağustos 1990 doğumlu yani 18 yaşında olan birinden bahsediyoruz. Süper Mario'ların sonuncu ve bana göre en iyisi olacak. Resimde gördünüz ancak arkadaşın adınıda bahşedelim. Mario Balotelli - İnter'li forvet oyuncu.

Bu adamı görmem daha önce bir çok yıldız adayını görmemle aynı yerden oldu. Football Manager adlı oyundan. Kimdir dedim bu canavar. Gerçektende canlı izleyince adamın ne kadar üstün olduğunu anladım. Açıkca Roma maçını ve diğer maçlarını izlerken tamam dedim bu adam -Teknik,güçlü,hızlı ve zeki- ama asıl dikkatimi çeken en büyük noktası ise inanılmaz sakinliği ve ben yıldızım ulan dedirten rahatlığı bana bu oyuncuyu sevdirdi. Roma maçındaki penaltı kullanışını gerçekten inanılmaz serinkanlı bir şekilde attı ve gerçekten çok fazla şaşırmıştım.

Gözüm üzerinde Süper Mario Balotelli !




Bir Balotelli neler yapar ? = http://www.youtube.com/watch?v=5Cn-mFpwDsI

Defansın yeni kralı; Mamadou Sakho !


Bugün Emirates Cup'ı izlerken bir kez daha gözüme çarptı, zaten o cüsse ve yetenekle nasıl çarpmasın. Yine FM'nin bizlere tanıttığı bir oyuncuyu gerçekte izledim ve tatmin oldum. Bir kez daha FM bu işi biliyor dedim. Kendisi için şöyle diyebilirim geleceğin en iyi, iyi derken sadece belirli bir alanında değil bir defans için her alanda iyi olan bir oyuncu.


İşte bahsettiğimiz bu yavrucak, Mamadou Sakho. Paris SG alt yapısından yetişme 19 yaşında 1,87 boyunda ki oyuncu. 8 defa Fransa U21' e çağırılmış. Defansın ortasında oynama kabiliyetine sahip. Özelliklerine gelirsek ;

Kesinlikle güven verici bir oyuncu, topu öyle kafasına göre vuran kaba tabirle " at gözlüklü " birisi değil. Ayağına geldimi kaptırmayacağını biliyorsun. Defans için bütün özellikleri tam. Nedir bunlar ?
Kafa toplarında etkili
Markajı üst düzey
Posizyon bilgisi ve Top kapması üst düzey
Bir defansa göre normal üzerinde hızı var
Soğukkanlı, güçlü - kuvvetli, akıllı
Bunların yanında asıl özelliği ise tekniğininde çok iyi olması


Tarihte bir çok kaliteli defans yetiştiren Fransa'nın bana göre en iyilerinden olucak. Çünkü gerçekten kendisini belli ediyor " ben yıldız olucam olm " diye...

Kendisinede burdan başarılar dilerim. Gözüm üzerinde Sakho !

Genç Kaptanımız Arda Turan



Bu sezon hepimizi heyecanlandıran değişiklikler olmuştu, Rijkaard, Keita, Elano... Bunların yanında Arda'nın da pozisyonunun değişiceği konuşuluyordu. Ayrıca birde Arda'mızın kaptan olması,en çok konuşulmaya başlayan olaylardan oldu.

Eee.. milletinde ağzı torba değil konuşmaya başladılar...

"Arda oyun kurucu oynayamaz, Arda'ya kaptanlık ağır gelir "

Tabi başlarına gelicek, olayı biliyorlardı. Arda'yı Rijkaard'ın o mevkide denemesinden sonra özellikle çok iyi oynaması herkese kapak olmaya başlamıştı bile. Arda'nın sol tarafta oynadığından daha fazla verim almamızın nedeni şunlardı :


Arda'nın bir kanat oyuncusu için hızlı olmaması.
Arda'nın orta açma yeteneğinin iyi olmaması.
Arda'nın şutlarının etkisiz olması.

Peki Arda'nın yetenekleri ne yöndeydi ? Pas, Top Sürme, Posizyon üretebilme becerisi, azda olsa top kapma, ayrıyetten Lincoln'ün olmadığı bazı maçlarda - Sabri'den kurtardığı posizyonlada - duran topları kullanabilmesi.

Ama tek bir sorun kalıyordu Arda'nın performansını 90 dakikaya yaymasıydı. Bununda ilacı belliydi, Albert Roca Puyol. Arda'nın performansını 90 dakikaya yayması, ayriyetten beklenmeyecek derecedeki iyi performansı dile kolay 1 GOL, 8 ASİST, çekemeyeyenlere kapak olmuştur herhalde.

Kaptanlık konusunda ise herkes Keita'ya bakarken onun bişeyler yapmak için çabalamasıda ayrı kapaktır.

Büyüksün Kaptan ARDA TURAN !


Blogumuzu yeni açtığımız için Google emmi tanımıyor. Birilerine reklam vermemiz veya siteleri reklam etmek gibi bir şeyler zırvaladı.

Bizde bir şeyler yazalım.

www.galatasaray.org www.uefa.com www.bbc.co.uk www.facebook.com www.youtube.com

www.dailymotion.com www.spor3.com www.sporx.com www.transfermarkt.de www.turksportal.net

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Blogumuza Allah adıyla başlayalım dedik, hadi vira bismillah !